Читаем Kara Güneş полностью

Alvin bu soruyu yanıtladığı, bir süre duraksadıktan sonra yanıtladığı zaman konuşan, ağır ağır konuşan artık araştırıcı Alvin değil de, çocukluktan henüz çıkmış olan Alvin’di.

— Hayır, tek neden bu değildi. Yalnızdım. Çok yalnızdım. Ama tek nedenin bu olmadığını, yolculuğumun bir nedeninin de duyduğum yalnızlık olduğunu ancak şimdi anladım.

— Yalnız? Çok yalnız? Hem de Diaspar’da?

— Evet. Diaspar’da yedi bin yıldan beri doğmuş tek çocuğum ben.

O şahane gözler hâlâ üzerine dikiliydi ve Alvin bu büyüleyici gözlerin derinliklerine bakınca birden Seranis’in aklından geçenleri okuyabildiği gibi bir duyguya kapıldı. Seranis’in yüzünden daha bunu aklından geçirirken bile haliyle eğlenen bir ifadenin gelip geçtiğini görünce de yanılmadığına, haklı olduğuna bu sefer kesinkes emin oldu. Yazık, çok yazıktı. Bir zamanlar insanlar da, makineler de böyle bir yeteneğe sahiptiler ve makineler efendilerinin emirlerini hâlâ okuyabilmekteydiler ama Diasparlılar köleleri makineleri donatmış oldukları bu yeteneği ne yazık ki yitirmişlerdi artık.

Daldığı düşüncelerden Seranis’in sesiyle uyandı.

— Eğer aradığınız yaşamsa araştırmanız bitti. Dağlarımızın ötesinde Diaspar’la çölden başka bir şey yok çünkü.

Yerleşmiş inançlardan şimdiye dek hep kuşkulanıp bu inançları şimdiye dek hep kurcalamış olan Alvin’in şimdi Seranis’in söylediklerinden hiç şüphe etmeyip bu sözleri gerçeğin ta kendisi kabul etmesi garipti. Kendisine şimdiye tek tüm öğretilenlerin bu denli doğru çıkması karşısında gösterdiği tek tepkinin hüzün olmasıysa bundan daha da garipti.

— Bizimle ilgili her şeyi bildiğiniz halde neden bizimle ilişki kurmadınız? Bunca zaman neden ilişki kurmadınız, aramadınız?

Seranis gülümsedi:

— Bu birkaç sözcükle yanıtlanabilecek kadar kolay bir soru değil ama elimden geleni yapacağım.

Siz tüm yaşamınızı Diaspar’da geçirdiğiniz için sonunda insanı bir kent faresi sanmaya başladınız ama makineler bize tam bir hürriyet verdiğinden beri iki değişik tür uygarlık arasında daima bir rekabet süregeldiği için bu doğru değil. İlk çağlarda binlerce kent olmasına rağmen insanlığın büyük bir kısmı yine de bu bizimkine benzeyen kasabalarda yaşamayı yeğlediği için doğru değil.

Gerçi elimizde Lys’in kuruluşuyla ilgili bir kayıt yok ama uzak atalarımızın kent yaşamından nefret ettiklerini, kentlerden kaçtıklarını biliyoruz. Süratli, evrensel taşıt araçlarına rağmen atalarımız kendilerini bu nedenle kentlerin dışında tutup bağımsız, insanlığın şimdiye dek görmüş olduğu en üstün uygarlıklardan birisini geliştirdiler.

Her uygarlık kendi yolunda ilerlediğinden Lys’le diğer kentler arasındaki uçurum çağlar geçtikçe büyüdü. Bu uçurumun üzerine ancak büyük kriz anlarında bir köprü atılıyordu. Geçici bir köprü. Ay düşerken tahribinin Lys’li bilim adamları tarafından planlanıp yürütüldüğünü biliyoruz. Yer yüzeyinin İstilacılara karşı savunulmasında da, İstilacılara karşı verdiğimiz Shalmirane savaşında da yine aynı şey oldu ve Lys’le diğer kentlerin arasında geçici bir köprü kuruldu.

Shalmirane savaşı, bu ateşten gömlek, bu çetin sınav insanlığı tamamen tüketti. Kentler bir bir ölüp, bir bir çölün kumları altında kalmaya başladı. Nüfus gitgide azalırken göç, sonunda Diaspar’ı en son, en büyük kent yapacak olan büyük göç başladı.

Bu değişikliklerin çoğu bize dokunmayıp yanımızdan geçtiği için bizi etkilemedi ama bizim de kendi savaşımız, çöle karşı vereceğimiz savaş vardı. Dağların oluşturduğu doğal engel yeterli olmadığından vatanımızı kurtarmak için verdiğimiz bu savaş binlerce yıl sürdü ama sonunda kazandık. Okyanuslar yok olmadığı, hâlâ orada, Yer Yuvarlağı kabuğunun millerce altında durduğu için şimdi Lys’in çok altında bize dünya durdukça yetecek suyla bu suyu dünya döndükçe verecek makineler var.

Tarihimiz kısaca bu. Diğer kentlerin halkının kasabamıza çok sık gelmesine karşın bizim bu kentlere, hem de daha ilk çağlardan itibaren, çok ender gittiğimizi, hatta hemen hemen hiç gitmediğimizi gereceksiniz. En büyük adamlarımızdan çoğu kentlerden gelip yerleştiği için biz kentlilerin gelişine hiçbir zaman engel olmadık ama kentler ölmeye başladığı zaman çöküşlerinin bize de sıçramasını, bizi de yozlaştırmasını istemedik. Hava ulaşımı sona erdikten sonra geriye zaten bir tek yol, Diaspar’la Lys’lar arasında yol, toprağın altındaki yol kalmıştı ve bu yolu da dört yüz milyon yıl önce karşılıklı anlaşmayla kapadık. Ama biz Diaspar’ı hep hatırladığımız halde sizin Lys’i niçin unuttuğunuzu, hem de tamamen unuttuğunuzu doğrusu ya anlayamıyorum.

Seranis biraz ekşi bir yüzle gülümsedikten sonra devam etti:

Перейти на страницу:

Похожие книги

Аччелерандо
Аччелерандо

Сингулярность. Эпоха постгуманизма. Искусственный интеллект превысил возможности человеческого разума. Люди фактически обрели бессмертие, но одновременно биотехнологический прогресс поставил их на грань вымирания. Наноботы копируют себя и развиваются по собственной воле, а контакт с внеземной жизнью неизбежен. Само понятие личности теперь получает совершенно новое значение. В таком мире пытаются выжить разные поколения одного семейного клана. Его основатель когда-то натолкнулся на странный сигнал из далекого космоса и тем самым перевернул всю историю Земли. Его потомки пытаются остановить уничтожение человеческой цивилизации. Ведь что-то разрушает планеты Солнечной системы. Сущность, которая находится за пределами нашего разума и не видит смысла в существовании биологической жизни, какую бы форму та ни приняла.

Чарлз Стросс

Научная Фантастика
Дневники Киллербота
Дневники Киллербота

Три премии HugoЧетыре премии LocusДве премии NebulaПремия AlexПремия BooktubeSSFПремия StabbyПремия Hugo за лучшую сериюВ далёком корпоративном будущем каждая космическая экспедиция обязана получить от Компании снаряжение и специальных охранных мыслящих андроидов.После того, как один из них «хакнул» свой модуль управления, он получил свободу и стал называть себя «Киллерботом». Люди его не интересуют и все, что он действительно хочет – это смотреть в одиночестве скачанную медиатеку с 35 000 часов кинофильмов и сериалов.Однако, разные форс-мажорные ситуации, связанные с глупостью людей, коварством корпоратов и хитрыми планами искусственных интеллектов заставляют Киллербота выяснять, что происходит и решать эти опасные проблемы. И еще – Киллербот как-то со всем связан, а память об этом у него стерта. Но истина где-то рядом. Полное издание «Дневников Киллербота» – весь сериал в одном томе!Поздравляем! Вы – Киллербот!Весь цикл «Дневники Киллербота», все шесть романов и повестей, которые сделали Марту Уэллс звездой современной научной фантастики!Неосвоенные колонии на дальних планетах, космические орбитальные станции, власть всемогущих корпораций, происки полицейских, искусственные интеллекты в компьютерных сетях, функциональные андроиды и в центре – простые люди, которым всегда нужна помощь Киллербота.«Я теперь все ее остальные книги буду искать. Прекрасный автор, высшая лига… Рекомендую». – Сергей Лукьяненко«Ироничные наблюдения Киллербота за человеческим поведением столь же забавны, как и всегда. Еще один выигрышный выпуск сериала». – Publishers Weekly«Категорически оправдывает все ожидания. Остроумная, интеллектуальная, очень приятная космоопера». – Aurealis«Милая, веселая, остросюжетная и просто убийственная книга». – Кэмерон Херли«Умная, изобретательная, брутальная при необходимости и никогда не сентиментальная». – Кейт Эллиот

Марта Уэллс , Наталия В. Рокачевская

Фантастика / Космическая фантастика / Научная Фантастика