Читаем Kara Güneş полностью

Şaftın dibindeki kapı, ona doğru ilerlerken otomatikman açıldı. Kısa koridoru birkaç adımda geçtikten sonra kendilerini muazzam bir mağarada bulup bu mağaranın akıl almaz boyutları karşısında birer toz zerreciği gibi hissettiler. Bu mağaranın duvarları başlarının üçyüz metre üzerinde zarif, sarmal kavislerle birleşmekteydi. Karşısında durdukları sütunsa üzerindeki yüzlerce metre kalınlığındaki kaya yığınlarının ağırlığını kaldıramayacak kadar ince gibi görünmekteydi. Alvin biraz daha yakından bakınca bu sütunun mağaranın doğal bir parçası olmayıp tam tersine çok daha sonra yapılmış olduğunu anladı. Rorden de aym sonuca varmış, konuşmaya başlamıştı bile:

— Bu sütun bizi aşağıya indiren şafta kılıf görevi görsün diye yapılmış. Yürüyen yollar konusunda haklıydık. Hepsi de burada birleşiyor.

Mağarayı çepeçevre delip geçen büyük tünellere önce pek üzerlerinde durmadan bakmış olan Alvin, Rorden’in bu sözleri üzerine daha dikkatle bakınca başlarının üzerinde yumuşak meyillerle yükselen bu tünellerin yürüyen yolların bildik gri yüzeyinden başka bir şey olmadıklarım anladı. Diaspar’ın tüm trafik yükünü çeken o harikulade ulaşım sistemi burada, kentin kalbinin çok altında toplanıyordu ama bu yollara can veren garip madde donup kalmış olduğu için bu yollar büyük ana yolların cansız uzantılarından başka bir şey değildi.

Bu tünellerin en yakın olanına doğru ilerlemeye başlayan Alvin birkaç adım attıktan sonra ayaklarının altındaki döşemeye bir şeyler olmaya başladığım hissetti. Döşeme şeffaflaşmaktaydı. Birkaç adım daha attıktan sonra görünür hiçbir destek olmadığı halde havada durduğunu gördü. Durup aşağıya, altındaki boşluğa baktıktan sonra seslendi.

— Rorden, gelin. Gelin de şuna bir bakın!

Rorden de yanına gelince beraberce ayaklarının altındaki harikaya bakmaya başladılar. Belirsiz bir derinlikte, ancak seçilebilen muazzam bir harita yatmaktaydı. Ana şaftın altındaki bir noktaya doğru uzanan sonsuz bu hatlar ağı. Bu ağ ilk bakışta karmaşık, içinden çıkılmaz bir labirent gibi görünmekteydi ama Alvin bir süre sonra ana hatlarını kavramaya muvaffak oldu. Ama ne vardı ki Kayıtlar Muhafızı incelemesini her zamanki gibi daha Alvin araştırmasına başlamadan önce bitirmiş, daha Alvin ne diyeceğini düşünürken çoktan konuşmaya başlamıştı bile:

— Bir zamanlar bu döşeme herhalde tümüyle şeffaftı. Bu mağara kapatılıp da şaft inşa edildiği zaman mühendisler merkezini şeffaf yapmış olmalılar. Bunun neyin merkezi olduğunu anlıyor musun?

— Anladığımı sanıyorum. Ulaşım sisteminin haritası bu. Şu küçük daireler de yeryüzündeki öbür kentler olmalı. Şimdi bu dairelerimin yanında kentlerin isimlerini de görebiliyorum ama çok silik oldukları için okuyamıyorum.

Mağaranın duvarlarına doğru bakmaya başlamış olan Rorden dalgın bir tavırla konuştu:

— Bir zamanlar bir tür iç aydınlatma sistemi olmuş olmalı burada.

Alvin kuvvetle’ yanıtladı:

— Ben de öyle düşünmüştüm. Bir tek merkezden yıldız şeklinde yaydan bu hatların tümünün de nasıl küçük tünellere doğru gittiğini görüyor musunuz?

Alvin yürüyen yolların büyük, kemerli tavanlarının yanında mağaradan dışarıya çıkan sayısız daha küçük tünel, yukarıya doğru çıkmak yerine aşağıya doğru meyillenen sayısız küçük tünel olduğunu görmüştü.

Rorden Alvin’i duymamış gibi devam etti:

— Harikulade bir sistemdi bu. Halk yürüyen yollarla gelip, gitmek istediği yeri seçiyor, sonra da haritadaki hattı, seçtiği yere giden hattı izliyordu.

— O zaman ne oluyordu peki?

Her zaman olduğu gibi Rorden bu kez de varsayımda bulunmaktan kaçındı:

— Bilmiyorum. Bu konuda yeterli bilgi sahibi değilim.

Soma konuyu birdenbire değiştirdi.

— Bu kentlerin isimlerini okuyabilmek için neler vermezdim.

Alvin Rorden’in yanından uzaklaşmış, ana sütunun çevresini dolanmaktaydı. Rorden, Alvin’in bu sütunun arkasından biraz boğuk, mağaranın duvarlarında yankılanan bir sesle seslendiğini duydu ama ancak seçilebilen harf gruplarından birini hemen hemen sökmüş olduğu için yerinden kımıldamayıp sormakla yetindi:

— Ne var?

Alvin yanıt vermek yerine üstelediği için Rorden sonunda istemeyerek de olsa yanına gitmek zorunda kaldı. Çok aşağılarında büyük haritanın öbür yarısı uzanıyor; hatlarının ördüğü soluk, ancak seçilebilen ağı bir yıldız şeklinde pusulanın kertelerine doğru uzanıyordu. Ancak bu kez hatlarından biri, sadece bir teki pırıl pırıl aydınlatılmış olduğundan, bir kısmı diğer yarısı gibi karanlıkta kalırken, bu hattan yayılan ışığını vurduğu kısmı aydınlıktaydı ve açıkça görülebilmekteydi. Aşağıya doğru inen tünellerden birine ışıklar saçan bir ok gibi uzanan bu hattın sistemin geri kalan kısmıyla ilişkisi yokmuş gibi görünmekteydi. Hat sonuna doğru altın rengi ışıklar saçan bir daireyi bir ok gibi bir yanından diğerine delip geçmekte ve bu dairenin karşısında da tek bir sözcük, Lys sözcüğü bulunmaktaydı. Bu sözcüğün dışında da hiçbir şey yoktu.

Перейти на страницу:

Похожие книги

Аччелерандо
Аччелерандо

Сингулярность. Эпоха постгуманизма. Искусственный интеллект превысил возможности человеческого разума. Люди фактически обрели бессмертие, но одновременно биотехнологический прогресс поставил их на грань вымирания. Наноботы копируют себя и развиваются по собственной воле, а контакт с внеземной жизнью неизбежен. Само понятие личности теперь получает совершенно новое значение. В таком мире пытаются выжить разные поколения одного семейного клана. Его основатель когда-то натолкнулся на странный сигнал из далекого космоса и тем самым перевернул всю историю Земли. Его потомки пытаются остановить уничтожение человеческой цивилизации. Ведь что-то разрушает планеты Солнечной системы. Сущность, которая находится за пределами нашего разума и не видит смысла в существовании биологической жизни, какую бы форму та ни приняла.

Чарлз Стросс

Научная Фантастика
Дневники Киллербота
Дневники Киллербота

Три премии HugoЧетыре премии LocusДве премии NebulaПремия AlexПремия BooktubeSSFПремия StabbyПремия Hugo за лучшую сериюВ далёком корпоративном будущем каждая космическая экспедиция обязана получить от Компании снаряжение и специальных охранных мыслящих андроидов.После того, как один из них «хакнул» свой модуль управления, он получил свободу и стал называть себя «Киллерботом». Люди его не интересуют и все, что он действительно хочет – это смотреть в одиночестве скачанную медиатеку с 35 000 часов кинофильмов и сериалов.Однако, разные форс-мажорные ситуации, связанные с глупостью людей, коварством корпоратов и хитрыми планами искусственных интеллектов заставляют Киллербота выяснять, что происходит и решать эти опасные проблемы. И еще – Киллербот как-то со всем связан, а память об этом у него стерта. Но истина где-то рядом. Полное издание «Дневников Киллербота» – весь сериал в одном томе!Поздравляем! Вы – Киллербот!Весь цикл «Дневники Киллербота», все шесть романов и повестей, которые сделали Марту Уэллс звездой современной научной фантастики!Неосвоенные колонии на дальних планетах, космические орбитальные станции, власть всемогущих корпораций, происки полицейских, искусственные интеллекты в компьютерных сетях, функциональные андроиды и в центре – простые люди, которым всегда нужна помощь Киллербота.«Я теперь все ее остальные книги буду искать. Прекрасный автор, высшая лига… Рекомендую». – Сергей Лукьяненко«Ироничные наблюдения Киллербота за человеческим поведением столь же забавны, как и всегда. Еще один выигрышный выпуск сериала». – Publishers Weekly«Категорически оправдывает все ожидания. Остроумная, интеллектуальная, очень приятная космоопера». – Aurealis«Милая, веселая, остросюжетная и просто убийственная книга». – Кэмерон Херли«Умная, изобретательная, брутальная при необходимости и никогда не сентиментальная». – Кейт Эллиот

Марта Уэллс , Наталия В. Рокачевская

Фантастика / Космическая фантастика / Научная Фантастика